Salıpazarı’nın Tarihi

Samsun’un doğusunda yer alan Salıpazarı, binlerce yıllık geçmişiyle Karadeniz Bölgesi’nin kadim yerleşim alanlarından biridir. Yapılan arkeolojik araştırmalara göre ilçenin tarihi Tunç Çağı’na (MÖ 3000) kadar uzanmaktadır. Bu dönemden itibaren insan yerleşimlerinin kesintisiz sürdüğü bölge, zengin kültürel birikimiyle dikkat çekmektedir.

Salıpazarı, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, bu uygarlıklardan kalan taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları günümüze kadar ulaşmıştır. İlçenin çeşitli noktalarında yapılan yüzey araştırmalarında, fındık bahçelerinde yosunlarla kaplanmış kayaların üzerinde Oğuz boylarından Peçenekler ve Kıpçaklara ait olduğu düşünülen Runik Türkçe yazılar ve tamgalar keşfedilmiştir. Bu bulgular, Türklerin bölgedeki tarihinin sanılandan çok daha eski olduğunu göstermektedir.

Aynı şekilde bir başka fındık bahçesinde keşfedilen antik kaya mezarları, bölgenin eski uygarlıklar döneminde de önemli bir yerleşim alanı olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu mezarlar, hem tarih öncesi hem de erken tarih dönemine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

Salıpazarı’nın tarihî zenginliği yalnızca insan eliyle yapılmış yapılarla sınırlı değildir. İlçe, Terme Çayı ve Bolas Irmağı gibi doğal su kaynaklarının etrafında gelişmiş ve bu coğrafi özellikleri sayesinde tarih boyunca tarım, avcılık ve hayvancılıkla uğraşan topluluklara ev sahipliği yapmıştır. Doğa ile iç içe olan bu yaşam tarzı, kültürel bir miras olarak günümüze kadar taşınmıştır.

Kınalık Ormanları ve bölgedeki çeşitli yaylalar, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda arkeolojik alanlara yakınlıklarıyla da öne çıkmaktadır. Bu doğal alanlar, doğa yürüyüşleri, kampçılık, fotoğrafçılık gibi aktiviteler için cazip hale getirilirken, aynı zamanda kültürel gezilerle desteklenerek kültür-turizm entegrasyonu sağlanmaktadır.

Günümüzde Salıpazarı, tarihî ve doğal zenginliklerini bir arada sunarak, turizm potansiyeli yüksek bir destinasyon olarak gelişimini sürdürmektedir. Kalabalık turist gruplarına konaklama imkânları sunacak tesislerin oluşturulması ve av turizmi kapsamında avlak alanlarının belirlenmesi çalışmaları da devam etmektedir.

Sonuç olarak, Salıpazarı yalnızca bir ilçe değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir kültürün ve doğal yaşamın kesişim noktasıdır. Geçmişten bugüne taşıdığı bu eşsiz miras, geleceğe aktarılmak üzere koruma ve tanıtım çalışmalarını hak etmektedir.